6 Haziran 2014 Cuma

Arkadaşın Doğalı

Geçen gün ilk defa bir yabancının samimi arkadaşım olmasını istedim. Bir anda doğan bu his cidden saçma sapan bir şeyden kaynaklandı ve nihayete ulaşmadı ama benim için tuhaftı. Renkli bir insanımdır, ayrıca girişken, konuşkan vs... ama hayatın bize yüklediği bazı tabulardan dolayı bir çok insan gibi ben de kontrol ediyorum içimden fışkıran çılgınlıkları.

Ama o an o kızın ne kadar rahat ve doğal olduğunu fark ettim ve belki de hayatım daha da renklendi. Burger Kingdeyiz yiyoruz muhabbet ediyoruz falan. Yanımızdaki masa boşaldı. Ama boşaldığını anlamak için dikkatli bakmak gerekti çünkü tepsilerde patatesler soslar olduğu gibi duruyordu. İçecekler bitmiş mi belli değildi tabi ama hamburgerler yenmişti. Sanki kalkanlar ara vermiş de tekrar dönecekmiş gibi bir izlenim vardı masada. Bu sebepten bekleyen üç kişilik bir grup oraya oturmaya çalışmadı hiç. Ama o, oranın boşalmış olabileceğini düşünde ve masaya yanaştı.

Eee bunlar her şeyi bırakmış dedi, masa yemek dolu dedi, ben bir şey almayayım ya bunlarla doyarım dedi ve kendi kendine güldü. Yalnızdı, bunları kimseye söylemedi. Sadece kendi kendine konuşuyordu. Yüzünü bile net hatırlamıyorum sanırım sarı dalgalı saçları vardı. Masadaki patateslerden ağzına atmaya başladı. Bir, iki, üç... Sonra eşyalarını bırakıp içeriye yöneliyordu ki masayı toparlamaya bir görevli geldi. O paketi açılmamış sosları hemen tepsilerden ayırdı ve bunlar burada kalsın dedi, görevlinin alıyor olduğu tepsiden ağzına iki patates daha attı ve içeri gitti.

Bir anda içime bir sempati bir sıcaklık doğdu kıza karşı. Umursamadı kalmış bir şeyi yiyor olmayı, umursamadı milletin kendisini bunun için yargılayabileceğini. Güldü ve yedi. Ben de izledim onu, bakmadan, gözümü dikmeden sadece fark ettim ne kadar rahat olduğunu. Arkadaş olmak isterdim onunla. Keşke çocuk olsaydık da arkadaş olalım mı demek çok kolay olsaydı. Bunun yerine masamdakilerle ciddi konular konuşmaya devam ettik ve oradan ayrıldık.

Belki çok saçma bir olay ama bana o kızı sevdirdi vallahi...

8 Mart 2014 Cumartesi

Dünya Kadınlar Günü...


Bugün dünya kadınlar günüymüş. Bu günün dünden tek farkı telefonuma gelen bu gün için düzenlenen kampanyaları tanıtan e-mail ve SMSler ile üye olduğum yerlerden gelen tebrikler. Kuaför bile SMS yollamış. 

Sabah izlediğim haberde yine eski erkek arkadaşı tarafından otobüste vurularak öldürülen 21 yaşındaki Özge vardı. Tek suçu şuydu diyebileceğim bir suçu bile yok. Özge'nin öldüğü gün Dünya Kadınlar Günü olsaydı bir şey değişecek miydi?

Facebook'da bir arkadaş çiçekli böcekli ifadelerle tüm kadınların gününü kutlamış. Zamanında eşini ne kadar üzdüğünü yıprattığını bildiğim bir insandır kendisi.

Karısına şiddet uygulayan bir erkek bu gün onun günü diye vaz mı geçecek onu incitmekten? Bu gece geç saatte evine dönen yalnız bir bayanı taciz edenlerin dahası buna hakkı olduğunu düşünenlerin davranışı veya zihniyeti mi değişecek? İkisi de akademisyen olan arkadaşım aynı üniversitede çalışmak istediklerinde kendisinde 'Karına söyle istifa etsin çocuğuna baksın' diyebilme hakkını gören dekanın bakış açısı bu gün farklı mı? 

Ne günü bu gün? Kutlayacak ne var? Kremlerde indirim yaptınız, kadınlara çiçek benzetmesini yakıştırdınız, sosyal medyadan kutlayıp kendinizi çok naif ve düşünceli gösterdiniz... Günü hakkıyla kotardınız tebrikler...