Heyecanla okudum 7 kitabı da. Çıkmasını ve çevirilmesini dört gözle bekledim. Bi tek son kitabı çıkar çıkmaz okumadım. Hep erteledim. İşim vardı okulum vardı vs.. Ama asıl sebep bitmesini itemememdi galiba. İstesende istemesende... Tatile gittim Mersine ve bi solukta okudum ve bitti. Bi boşluk oldu şimdi bende. Bi daha bu kadar sürükleyici ve heyecanlı bi kitap bulabileceğimi pek düşünmüyorum. Filmini beklicez artık...
7. kitap Ölüm yadigarları süperdi. Ama bende bazı kopukluklar var şimdi. Mesela Tom Riddle 7 hortkuluk olabilir mi diye soruyordu. Buradan 7 tane yapacağını anlamıştı Dumbledor. Peki Harry ile yaşadığı olay kendi isteği dışında gelişmişti. Onun da bir hortkuluk olduğunun Voldemort farkında mıydı? Bence değildi. Olsa neden yok etmek istesin. Gerçi diğerlerne güveniyor olabilir ama bilemiyorum yani. Olmadığını düşünse zaten 7 tane yapmış olmalıydı. Ama yok edilen hortkuluklar 6 tane: günlük, yüzük, madalyon, diadem, kupa ve nagini.Bi de en sinir olduğum şey, çok önemli şeyleri bu veletlerin şans eseri duymaları. Bu olay son kitapta da var. Çadırdayken dışarıda Tonksun babası ve diğer cincücelerin konuşmasından kılıcın sahte olduğunu öğrendiler. Yok artık. Bu kadar önemli bilgi öyle şanseseri duyulacak. Önceden de yok Quindich maçında yok barda yanlışlıkla duydukları şeyler hep mühim çıkıyordu. Hem sonra nooldu Luna'nın babasına? Adamcağızdan hiç haber alamadık öldü mü kaldı mı?
Son kitap önceki kitapların hepsinden birer kuple içeriyor. Okurken aa bu şundaydı buda şurda geçiyordu dedim hep. Birbirleriyle bağlantılı olması çok güzeldi ama kaçırdığım yerler olmuş olabilir ona sıkıldım biraz :) Okurken ölenlere ve gömülenlere ağladım ya... Öyle masum birisi öldü ki ağlamamam ne mümkün... Çok da gülerdim ben ona...
Öte yandan son kitap tüm serinin eeen eeen en sıkıcı bölümünü de içeriyor söyliim. İlk defa Hp okurken sıkıldım o bölüm yüzünden. O da Harrynin Voldemorttan laneti yiyipte beyaz bir mekanda sisler arasında çıplak bi şekilde uyanması ile başlayan ve Dumledordan zaten o bölüme kadar öğrendiğimiz herşeyi yeniden dinlemesiyle devam eden bitmek bilmez bölüm! Herkesin geçmişiyle ilgili çok şey öğreniyoruz bu kitapta. Harry ailesinin öldüğü eve gidiyor, Snape'in geçmişi düşünseline dökülüyor, Dumbledor ve ailesi ile ilgili birsürü şey gün yüzüne çıkıyor. Snape ile ilgili bölüm çok keyifliydi gerçektende. İçim acıdı biraz ona :)
Hermione kadar akıllı bir kız nasıl olurda Ron kadar salak birini sever aklım almadı ama yazan yazmış işte. Mızmızlıklarıyla ve kitabın ortalarında yaptıklarıyla iyice sinirime dokundu sonradan yaptıklarıda umuruma pek gelmedi açıkçası. Kitabın sonunda epilogue bölümünde Hermionenin okul müdürü falan olmasını bekliodum :P
Ya bu arada çok enteresan, kitapta buna dair hiç iz yok ama (Türkiye böyle şeylere hazır değil die olabilir =P) Rowlingin bir söyleşisinde Dumbledorun gey olduğunu söylemesi beni cidden şoke etti. Sonradan Azkabana göndereceği ama başlarda çok sıkı fıkı olduğu eski Voldemort tipli büyücü Grindelwalda aşıkmış meğersem. Son filmde Grindelwaldı Jamie Campbell Bower oynayacakmış. Ukala duruşuyla çok yakışacak.
Bellatrixe de Helena Bonham Carterdan daha iyisi bulunabilir miydi ya. Serinin önceki filmlerinde bayıldım ona.. okurken hep gözümde o canlandı =D Bu kadın bu tip rolleri şahane oynuyor. Kocası olan Tim Burton'ın filmlerine de çok yakışıyordu. Aahhh Alice'i dört gözle bekliyorum..Şimdi burda şu şarkıyı söylemek isiyorum: Bitmiiişş olamaaazz... bitmiiş olamaaazzz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder