17 Şubat 2010 Çarşamba

YeniAy (alacakaranlık2)


Çabucak okudum bitirdim. Birinci kitap için gelişmiş düşüncelerim bunun için de geçerliydi. Çok rahat ve keyifle okudum ama aynı ilk kitaptaki gibi ilk yarı son derece durağandı ve yavaş ilerliyordu.

İlk kitapta alevlenen Edward ve Bella aşkı bu kitapta depresyona dönüşüyor. Çünkü o mükemmel erkek profilini oluşturan, her dişinin hayali Edward güya Bella'nın iyiliği için onun isteklerini umursamadan onu terkediyor ve sayfalar boyunca Bella'nın Edward'ın yokluğundan göğsünde oluşan deliği tasvir edişini dinliyoruz. Geceleri kabuslar görüyor çığlıklarla uyanıyor vs... Edward'ın hayalini görebilmek için kendini tehlikelere atıyor. Bu arada Edward ve ailesinin nerelere kaybolduğunu bilmiyoruz.

Yazar Edward'ın yokluğundan boş kalan hayalleri süsleyen erkek karakter kadrosunu kurtadam Jacop ile dolduruyor. Öyle ki Bella'nın birinci kitapta kurtarılmaktan bıkmayan hayatını bu sefer Jacop kurtarıyor. Jacop'ın kurta dönüşmeye başlamasından sonra Bella'da oluşan 2. göğüs deliğinin ardından kitap renklenmeye başladı ve çabucak bitti :) Jacop'ın filmlerdeki gibi kıllı ve kurt suratlı iri insan yarmasından ziyade büyük ama gerçek bir kurda dönüşmesi beni çok menun etti. Ama onu görenlerin ayı sanması da bana saçma geldi :)

Kitabın sonunda esas oğlan geri döndü ve bu sefer Bella'da hayat kurtarabileceğini gösterdi :) Öte yandan sonsuza dek 18 yaşında kalmayı kabul edebilirken o yaşta evlenmeye imkansız bakarak saçmaladı.

En kıl olduğum şey erkeklerin herşeyi en iyi onlar biliyor gibi görünüp öyle davranması. Senin ne düşündüğünü umursamadan güya senin iyiliğini düşünerek senin adına da karar verirler. Sen daha iyilerine layıksın, ben sana az geliyorum, bu senin için daha iyi gibi cümleler aslında onların seni nasıl gördüğünün göstergesidir!! Senin onları nasıl gördüğünü önemseseler adam olur sorarlar... Çok sinir oluyorum Edward'a da tüm erkeklerede :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder